Her mekânın kullanım özelliklerine ve kullanım yoğunluğuna göre farklı aydınlatma ihtiyaçları vardır. Aydınlatma tasarımları; coğrafi özellikler, mimari tasarım, genel konsept ve kullanım amacı gibi unsurlarla doğrudan bağlantılıdır. Aydınlatma tasarımı, genel mimarinin ve mekân bütünün önemli bileşenlerinden biridir. Çünkü yapay aydınlatma kaynakları mekânı kullanan insanları doğrudan etkiler.
Binaların mimarisinin kullanım amacına göre planlanması gibi aydınlatma tasarımı da kullanım zamanları ve amaçlarına göre planlanır. En küçük birim olan evlerde bile mutfak, salon, yatak odası gibi farklı zamanlarda ve amaçlarda kullanılan alanların aydınlatma tasarımlarında farklı belirleyiciler ortaya çıkar. Bu nedenle her aydınlatma armatürü her mekan için uygun olmayabilir.
Uyandığımız anda başlayan gün döngüsünün ana belirleyicisi gün ışığıdır. Ne zaman uyanıp ne zaman uyumamız gerektiğini, hangi saatlerde ne kadar aktif olmamız gerektiğini gün ışığını belirler. Gün ışığı hem fiziksel hem de psikolojik olarak insanlar üzerinde doğrudan etkilidir. Bu nedenle geçmişten günümüze kadar bina tasarımlarında temel alınan unsur gün ışığıdır. Evlerimizin hangi cepheye baktığından pencerelerimizin büyüklüğüne kadar her şey buna göre şekillenir.
Gün ışığı sadece sağlıklı etkilerinden dolayı değil aynı zamanda enerji tasarrufu açısından da belirleyici niteliktedir. Kontrollü ve maksimum düzeyde gün ışığından faydalanabilen bir bina, sağlıklı ve enerji tasarruflu bir kullanım sunar.
Ancak günümüzde tasarımlarda gün ışığının kullanımından ziyade kullanım yoğunluğu kriteri öncelikli hale gelmiştir. Bu nedenle hiç ışık alamayan ofisler, hastaneler hatta evler mevcuttur. Bu duruma çözüm olarak geliştirilen İnsan Odaklı Aydınlatma®, kapalı alanlara gün ışığının yaydığı ışık şiddeti ve renk sıcaklığını getirir. Böylece tamamen dış dünyadan bağımsız bir alanda bile insanların biyolojik ritimlerinin doğru bir şekilde dengelenmesine destek olur.
İnsan Odaklı Aydınlatma®, insanları gün ışığına en yakın özelliklerdeki doğru yapay ışıkla destekleyerek yaşam konforlarının arttırılmasını sağlar. Güneşin iç mekânlardaki bir simülasyonu gibi hareket eden İOA®, öncelikli olarak sağlıklı bir aydınlık sunmayı hedefler.
İnsanların günlük hormon düzenlerini belirleyen sirkadiyen ritim için ışık oldukça önemlidir. Işık koşullarının biyolojik etkileri şu başlıklar altında toplanabilir:
Doğal gün ışığının dinamizmine sahip olmayan geleneksel aydınlatma tasarımlarında ışık sabit bir renk sıcaklığına sahiptir. Oysa gün ışığı sabah saatlerinde mavi, öğleden sonra ise sarı dalga boyuna sahiptir. Gün ışığındaki bu farklılık gün içinde yapılan aktivitelerin yoğunluğunu ve hareketliliği etkiler. Gün ışığına uyum sağlamayan yapay aydınlatmalar sirkadiyen ritimde bozulmalara ve dengesizliklere yol açabilir. Sirkadiyen ritim bozukluğu, insanlarda yorgunluk, motivasyon eksikliği, anksiyete ve uyku düzensizliği şeklinde kendini gösterir.
İnsan Odaklı Aydınlatma®, doğru zamanda, ideal renk sıcaklığı ve ışık şiddetiyle sirkadiyen ritmi destekler. Kablosuz otomasyon sistemleriyle ayarlanabilmesi mekânlara ya da kişisel ihtiyaçlara özel olarak tasarlanmasını mümkün kılar. Böylece farklı mesai saatlerinde çalışan insanlar için uygun döngü oluşturulabilir.